Entegre Sürdürülebilirlik Uyumun Yankıları: Sağlam Bir Gelecek için Sürdürülebilirliğin Entegre Edilmesi
Sabancı Holding olarak, mega trendler ve ortaya çıkan risklere dair farkındalıkla bilgilendirilmiş bir ekosistem tasarlıyor, toplum ve çevre üzerinde olumlu bir etki yaratan dönüşüm ve yatırımlara öncülük ediyoruz. #Komite #Uyumun Yankıları #Yönetim #Sosyal
Öncelikli
Konularımız
2023'e yönelik öncelikli konularımızı belirlemek için, gelişmekte olan uluslararası standartları göz önünde bulundurarak çifte önemlilik analizi gerçekleştirdik.
Kapsamlı Risk ve Fırsat Değerlendirmesi
Uluslararası standartlar, ESRS gereklilikleri ve literatür taraması yoluyla, Sabancı Holding için mevcut ve gelecekteki tüm konularla ilgili 152 risk ve fırsat ile 114 olumlu ve olumsuz etkiden oluşan bir liste oluşturduk. Bu liste, iki mali yıl sonra tekrarlanacak olan önemlilik analizine kadar her yıl yeniden değerlendirilmek üzere tasarlanmıştır.
Sürdürülebilirlik Etkilerinin Değerlendirilmesi
Tüm değer zinciri boyunca sürdürülebilirlik etkilerimizi, risklerimizi ve fırsatlarımızı değerlendirdik. ESRS gereklilikleri doğrultusunda, etki önemliliğini büyüklük, kapsam, olumsuz etkilerin yönetilebilirliği ve meydana gelme sıklığına göre değerlendirdik. Finansal önemlilik tarafında ise risklerin/fırsatların finansal etkilerini ve gerçekleşme sıklığını dikkate aldık. Bu değerlendirmeler Sabancı Holding Risk Departmanı'nın katkılarıyla Kurumsal Risk Yönetimi (ERM) sürecine entegre edilmiştir.
Çifte önemlilik matrisimizin 2023 yılı sonuçları Holding Yürütme Komitesi ve Yönetim Kurulu Sürdürülebilirlik Komitesi tarafından imzalanmıştır.
Üçüncü Taraf Denetimi ve Validasyon
Sabancı Holding'deki önceliklendirme analiz süreci, değerlendirmemizin doğruluğunu, güvenilirliğini ve şeffaflığını sağlamak için üçüncü taraf bir güvence sağlayıcı tarafından doğrulanmaktadır. Bu bağımsız doğrulama, metodolojimizin, veri toplama ve analizimizin uluslararası standartlarla uyumlu olduğunu teyit ederek paydaşlarımıza önemlilik tespitlerimizin sağlamlığı konusunda güven vermektedir. Bu doğrulama işlemi ile sürdürülebilirlik uygulamalarımızdaki hesap verebilirlik ve sürekli iyileştirme taahhüdümüzü ortaya koyuyoruz.
ÇİFTE ÖNEMLİLİK MATRİSİ
2 İklim Acil Durumu
3 Döngüsel Ekonomi
4 Sorumlu Yatırım ve Sürdürülebilir İş Modelleri
5 Yetenek Yönetimi
6 Kurumsal Yönetişim
7 Fırsat Yönetimi ve Çeviklik
8 Dijital Teknolojiler
9 Paydaşlarla İş Birlikleri ve Etkin İletişim
10 Risk Yönetimi ve Dayanıklılık
11 İnovasyon ve Ar-Ge
12 Tedarik Zinciri Yönetimi
13 İtibar Yönetimi
14 İş Sağlığı ve Güvenliği
15 Toplumsal Katkı ve Yatırımlar
16 İnsan Hakları ve Fırsat Eşitliği
17 Biyoçeşitlilik ve Doğa Pozitif Eylemler
18 Siber Güvenlik ve Veri Gizliliği
Sürdürülebilirlik Trendleri ve Ortaya Çıkan Risklere Yanıtımız
Birbiriyle bağlantılı olan mega trendleri benimseyerek ve başlıca öncelikli konuları derinlemesine ele alarak, giderek daha karmaşık ve belirsiz hale gelen bir dünyada riskleri azaltmayı, fırsatları yakalamayı ve uzun vadeli başarı sağlamayı amaçlıyoruz.
Çifte önemlilik analizi yoluyla, sürdürülebilirlik stratejimize ve iş kararlarımıza rehberlik eden öncelikli konularımızı belirledik. Sürdürülebilirlik trendlerini ve risklerini ele alırken, yalnızca iş çevikliğine odaklanmakla kalmayıp, aynı zamanda paydaş beklentilerimizle uyumlu olarak pozitif etki yaratabileceğimiz konuları ve eylemleri de ön plana çıkardık.
Bu çabaları desteklemek için ilgili politikaları, prosedürleri ve ölçümleri yürürlüğe geçirdik ve faaliyetlerimiz üzerindeki hem içten-dışa hem de dıştan-içe etkileri yönetmek için proaktif ve yapılandırılmış bir yaklaşım sağladık.
TREND
İklim değişikliği ve enerji güvenliğine ilişkin endişelerin etkisiyle, temiz enerji kaynaklarına yönelik küresel bir baskı söz konusudur.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Temiz enerji dönüşümü için ihtiyaç duyulan temiz enerjinin büyüklüğü ile finansman miktarı arasındaki uyumsuzluk; ABD gibi bazı bölgelerde sürdürülebilir enerji dönüşümüne yönelik ilerlemenin siyasi engellerle karşılaşması. Yukarıdaki örnekle paralel olarak sınırlı finansman ve düzenleyici engeller, yenilenebilir enerji sektöründe teknolojik inovasyonu artırmayı amaçlayan Ar-Ge girişimlerine yapılan yatırımı da etkileyebilir.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
İklim Acil Durumu, Dijital Teknolojiler, İnovasyon ve Ar-Ge
YANITIMIZ
Sabancı Topluluğu olarak iklimle ilgili riskleri Kurumsal Risk Yönetimi (ERM) sistemine entegre ettik ve Sürdürülebilir Enerji Dönüşümünü gerçekleştirdik. Bu dönüşüm, enerji güvenliğini artırmak ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına ve enerji ticaretine yapılan yatırımları içermektedir. Çeşitli finansman kaynaklarından yararlanarak ve yeşil tahviller ve etki yatırımı gibi yenilikçi finansman mekanizmalarını keşfederek, finansman açığını kapatmayı ve temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşmasını hızlandırmayı hedefliyoruz. Kolektif sesimizi güçlendirmek ve temiz enerji yayılımına elverişli politikaları savunmak için ilgili sektör dernekleri ve dayanışma grupları ile aktif olarak iş birliği yapıyoruz. Detaylı bilgi için lütfen Portföyümüzün Dönüşümü bölümünü okuyunuz.
FIRSATLAR
Yenilenebilir enerji pazarlarına açılmak, büyüme ve inovasyon için fırsatlar sunmaktadır. Sabancı Topluluğu, sürdürülebilir enerji çözümlerinde lider olmak, yeni ekonomiden gelir elde etmek ve bu alanda büyümek için uzmanlığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, geniş kapsamlı araştırma ve geliştirme faaliyetleri, yatırımlar ve teknoloji firmalarıyla ortaklıklar yoluyla en üstün temiz enerji teknolojilerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Sabancı Ventures ve Sabancı Climate Ventures ile yenilenebilir enerji dönüşümünü hızlandırmak için iklim teknolojileri ve dijital teknolojilere yatırım yapılarak iklim acil durumuna yönelik çözümler üretilmesi amaçlanmaktadır.
TREND
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2024 Küresel Risk Raporu, belirli gezegen sistemlerinde uzun vadeli, potansiyel olarak geri döndürülemez, ve kendi kendini sürdüren değişiklikleri tetikleme eşiğinin, hali hazırda 2030'ların başında ulaşılması beklenen 1,5°C küresel ısınma seviyesinin öncesinde geçilebileceğini öne sürmektedir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Emisyon azaltma hedeflerine ulaşılamaması ciddi çevresel ve ekonomik sonuçlar doğurabilir. WEF 2024 Küresel Risk Raporu'na göre neredeyse tüm çevresel riskler, başta aşırı hava olayları, doğal kaynak kıtlığı, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü olmak üzere, önümüzdeki on yılda karşılaşılacak en büyük 10 küresel risk arasında yer almaktadır.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
İklim Acil Durumu, Sorumlu Yatırım ve Sürdürülebilir İş Modelleri, Biyoçeşitlilik ve Doğa Pozitif Eylemler, Döngüsel Ekonomi
YANITIMIZ
Sabancı Topluluğu olarak, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTi) ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA'lar) ile uyumlu şekilden en geç 2050 yılına kadar Net Sıfır Emisyon ve Sıfır Atığa ulaşmayı taahhüt ediyoruz. Bu doğrultuda, Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarımızı karbon dengeleme kullanmadan, 2021 referans değerine kıyasla, 2025 yılına kadar en az %15 ve 2030 yılına kadar %42 oranında azaltacağız. Ayrıca yenilenebilir enerji ve iklim teknolojisinin yanı sıra SKA bağlantılı yatırımlara ve araştırma ve geliştirmeye (AR-GE) yatırım yapmaya devam ediyoruz. Daha fazla ayrıntı için lütfen Karbonsuzlaşma Girişimleri ve Ana İş Alanlarımızın Dönüşümü bölümlerini ziyaret edin.
FIRSATLAR
Düşük karbonlu ekonomiye geçişe öncülük etmek, Sabancı Topluluğu'na piyasada farklılaşma ve çevreye duyarlı paydaşların ilgisini çekmesi için fırsatlar sunmaktadır. Buna ek olarak, enerji ve iklim alanlarındaki yatırımlar; fiziksel ve dijital ekonomiyi karbonsuzlaştırmayı, CO2 emisyonu olmadan enerji talebinin karşılanmasını; karbon yakalama ve depolama alanlarında inovasyonu teşvik ederek karbon ayak izini azaltmaya odaklanarak sektör genelinde yeni gelir akışları ve ortaklıklar yaratmayı amaçlamaktadır.
TREND
UNESCO tarafından UN-Water adına yayınlanan Birleşmiş Milletler 2024 Dünya Su Gelişim Raporu'na göre, bugün hala 2,2 milyar insan güvenli bir şekilde yönetilen içme suyuna, 3,5 milyar insan ise güvenli bir şekilde yönetilen sanitasyona erişimden yoksun olarak yaşamaktadır. Rapor, su krizlerinin dünya barışını tehdit ettiğinin altını çizmektedir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Su, faaliyet gösterdiği sektör ne olursa olsun her işletmenin hayatta kalması ve başarısı için hayati bir bileşendir. Su, portföyümüzde yer alan Enerji üretim ve Malzeme Teknolojileri şirketlerimizin operasyonel devamlılığının sürdürülmesinde önemli bir role sahiptir.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
İklim Acil Durumu, Sorumlu Yatırım ve Sürdürülebilir İş Modelleri
YANITIMIZ
Su kıtlığı ile ilgili potansiyel risklere yanıt vermek ve suyun etkin yönetimini sağlamak amacıyla 2023 yılında Topluluk genelinde kapsamlı bir su projesi başlattık. Bu proje ile su kaynakları üzerindeki etkimizi sektörel bazda tanımlıyor ve suyu sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için verimlilik, geri kazanım ve tasarruf çalışmaları yürütüyoruz. 2023'te toplam su tüketimimiz 8 milyon m³'e düştü, deşarj edilen toplam su ise 342 milyon m³'e yükseldi. Topluluk genelinde 2023 yılında geri dönüştürülen ve yeniden kullanılan su oranı %38 olarak gerçekleşti. Daha fazla ayrıntı için lütfen Su Yönetimi bölümünü ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Etkin su yönetimi; kıtlık, kalite sorunları ve mevzuat değişiklikleri gibi suyla ilgili risklere karşı dayanıklılığımızı artırmaktadır. Ayrıca, su verimli teknolojilere ve çözümlere yatırım yapmak sinerji için yeni fırsatlar yaratır. Bu amaçla, açık inovasyonu desteklemeyi amaçlayan ARF (Almost Ready to Fly) programımız aracılığıyla girişimcileri teşvik ediyor, mentorluk, yapısal destek ve tohum öncesi yatırım sağlayarak girişimcilerin harekete geçmesine yardımcı oluyoruz. Geçtiğimiz yıllarda bu program aracılığıyla su verimliliğine adanmış bir girişimin büyümesini destekledik. Bu şirketin Topluluk şirketlerimizle iş birliği yapmaya başladığını ve su kullanımını optimize etmeyi amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu başarı, yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği teşvik etme taahhüdümüzün etkinliğini vurgulamaktadır.
TREND
Biyoçeşitlilik kaybı ve ormansızlaşma konusunda artan endişeler, ekosistemleri korumak için harekete geçilmesini gerektirmektedir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Biyoçeşitlilik kaybı ve ormansızlaşma nedeniyle tedarik zincirlerinin kesintiye uğraması ve mevzuata ilişkin para cezaları veya itibar zedelenmesinden kaynaklanan maliyetlerin artması gibi potansiyel olumsuz etkiler söz konusudur.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
Sorumlu Yatırım ve Sürdürülebilir İş Modelleri, Biyoçeşitlilik ve Doğa Pozitif Eylemler
YANITIMIZ
Sabancı Topluluğu olarak, potansiyel riskleri ele almak ve en aza indirmek için 2023 yılında Topluluk şirketleri genelinde kapsamlı bir biyoçeşitlilik projesi başlattık. Bu proje ile biyoçeşitlilik üzerindeki etkimizi ve biyoçeşitliliğe olan bağımlılığımızı analiz ettik ve etkili müdahaleler için alanları belirlemek üzere Topluluk şirketlerinin değer zincirlerini haritalandırdık. Daha fazla ayrıntı için lütfen Biyoçeşitlilik bölümünü ziyaret ediniz.
Buna ek olarak, Sorumlu Yatırım Politikamız çeşitli biyoçeşitlilik standartlarına dayanan ve büyüklüğüne bakılmaksızın tüm yatırımlar için geçerli olan yasaklı listesinin ana hatlarını çizmekte ve 10 milyon ABD dolarını aşan, özellikle de önemli çevresel veya sosyal riskler taşıyan yatırımlar için Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) Performans Kriterlerine veya Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) Performans Gerekliliklerine uyulmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, Politika, Sabancı Topluluğu değer zinciri boyunca biyoçeşitlilik hususları da dahil olmak üzere ÇSY durum tespiti yapılmasına yönelik prosedürleri özetlemektedir.
FIRSATLAR
Sabancı Topluluğu, biyoçeşitliliği koruma programları yürütmekte, yerel kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapmakta ve EBRD gibi uluslararası paydaşlarla birlikte planlar oluşturmaktadır.
TREND
WEF Küresel Risk Raporu'nda vurgulandığı üzere, 2024 yılına kadar hafifleyeceği öngörülen kalıcı enflasyon, devam eden yüksek fiyatlar nedeniyle yaşam maliyetlerinde yeni bir artışa yol açabilir. Sıkı para politikasının gecikmeli etkileri ve tüketicilerin alım gücünün azalması büyük ekonomileri etkileyebilir. Bu durum, sınırlı ekonomik fırsatlar ve genişleyen eşitsizlikler nedeniyle önemli sosyal zorluklara yol açabilir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Yaşam maaliyeti endişelerine yetersiz yanıt verilmesi, özellikle jeopolitik gerilimler ve ekonomik darboğazlar karşısında sosyal huzursuzluklara ve yetenek kıtlığına yol açabilir. Kötüleşen fiziksel ve zihinsel sağlık koşulları, tıbbi müdahale gerektirebilecek veya günlük aktiviteleri kısıtlayabilecek potansiyel riskler oluşturmaktadır. Buna ek olarak, süregelen enflasyon nedeniyle; daha yüksek maliyetler ve kesintiye uğrayan tedarik zincirleri gibi, potansiyel olarak kârların azalmasına ve müşteri talebinin karşılanmasında sıkıntılara yol açabilecek başka zorluklar da söz konusudur. Son olarak, artan ekonomik eşitsizlikler ve düzenleyici değişiklikler iş operasyonlarını daha da karmaşık hale getirebilir ve uzun vadeli sürdürülebilirliği etkileyebilir.
İLGILI ÖNCELİKLİ KONULAR
İnsan Hakları ve Fırsat Eşitliği, Yetenek Yönetimi, Finansal Performans
YANITIMIZ
Sabancı Topluluğu olarak kapsayıcı programlar uyguluyor ve mali yardımlar, hibeler ve burslar yoluyla geçim kaynaklarını destekliyoruz. Çalışanlarımızın potansiyellerini en iyi şekilde gerçekleştirebilmeleri için eşit, adil ve güvenli bir çalışma ortamı sağlıyor, insana yakışır bir yaşam standardını mümkün kılacak bir ücret almalarını temin ediyoruz. İnsan Kaynakları Stratejimiz, genel refah ve zindelik için kişisel temas noktalarına ve sürekli öğrenmeye öncelik veren bağlantıları teşvik ederek sürdürülebilir yaşam tarzlarını desteklemek üzere insan merkezli bir yaklaşım benimsemeyi amaçlamaktadır. Topluluk şirketlerimiz ayrıca çeşitli sektörel ihtiyaçlara dayalı girişimlerde de bulunmaktadır.
Buna toplum genelinde finansal okuryazarlığı artıran girişimler de dahildir. Sendikalaşma yoluyla işgücümüzün etkin temsilini destekliyoruz. Sahadaki çalışanlar arasında sendikalaşma oranı %90’dır ve bu oran ülke ortalamasının 77 puan üzerindedir. Ayrıca, taşeron çalışanlarımızın sigortalı olup olmadıklarını, düzenli sosyal güvenlik primlerinin ve maaş ödemelerinin yapılıp yapılmadığını takip ediyor ve denetliyoruz. Buna ek olarak, tedarik zincirlerini optimize etmeye ve ekonomik eşitsizlikleri ele alma çabalarının yanı sıra uygun maliyetli çözümler üretmeye odaklanmamız, zorlu bir ortamda iş dayanıklılığını sürdürmek ve uzun vadeli başarıyı teşvik etmek için kilit öneme sahiptir. Daha fazla ayrıntı için lütfen Sosyal Gündemimiz ve İnsan Kaynağımız bölümlerini ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Sabancı Topluluğu, sosyal eşitsizlikleri ele alarak çalışanlarının refahını artırmakta, daha sağlam ve bağlı bir iş gücü yaratmaktadır. Adil ücret ve yan haklar sağlamak sadece çalışanların bağlılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda rekabetçi bir iş piyasasında en iyi yetenekleri de çeker. Topluluk, çalışanların gelişimine ve refahına yatırım yaparak daha yüksek iş memnuniyeti ve daha düşük devir oranı sağlıyor, ayrıca işe alım ve eğitim maliyetlerini azaltıyor. Bunların yanı sıra Topluluk, kapsayıcılık programları ve ortaklıkları aracılığıyla yerel topluluklarla ilişkilerini güçlendiriyor ve yeni pazarlara ve yetenek havuzlarına erişim gibi karşılıklı fayda sağlayacak fırsatlar yaratıyor.
TREND
MSCI'ın 2024 Sürdürülebilirlik ve İklim Trendleri Raporu'nda da vurgulanan, yönetim kurullarında sürdürülebilirlik becerilerinin geliştirilmesine yönelik yükselen trend, somut sürdürülebilir başarılar hedefleyen şirketler için kurumsal yönetim stratejilerini şekillendirmeye başladı. En hızlı büyüyen trendlerden biri, iklim riskinin kurumsal yönetime giderek daha fazla entegre edilmesidir. Bu kapsamda yönetim kurullarından; sürdürülebilirlikle ilgili metrikleri yönetici ücretlendirmesine dahil etmeleri ve sürdürülebilirlikle ilgili risk açıklamalarının uluslararası standartlarla uyumlu olmasını sağlamaları beklenmekte ve böylece iklimle ilgili risk ve fırsatları daha ayrıntılı bir şekilde denetlemeleri ve yönetmeleri öngörülmektedir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Yönetim kurullarının iklimle ilgili riskleri ve fırsatları uluslararası standartlara uygun olarak daha kapsamlı bir şekilde denetlemesi ve yönetmesi beklenmektedir. Gerekli bilgi ve deneyim eksikliği nedeniyle bu sorumlulukların etkin bir şekilde yönetilememesi, mevzuata uyumsuzluk, mali cezalar, itibar kaybı ve sürdürülebilir büyüme için kaçırılan fırsatlarla sonuçlanabilir.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
Kurumsal Yönetişim, İnsan Hakları ve Fırsat Eşitliği
YANITIMIZ
Sabancı Holding olarak, Yönetim Kurulu Üyeleri Çeşitlilik Politikası'nda belirtildiği üzere, farklı geçmiş ve deneyimlere sahip adaylar da dahil olmak üzere çeşitliliği aktif bir şekilde destekleyerek, Yönetim Kurulu atamalarında yerel mevzuatın gerekliliklerinin ötesine geçmekteyiz. Sabancı Holding Yönetim Kurulu, üyeleri arasında kapsamlı bir beceri seti sağlayarak sürdürülebilirliğe öncelik vermektedir. Yönetim Kurulu adayları, sektör bilgisi, yönetim uzmanlığı, ÇSY yetkinliği ve kriz yönetimi deneyimine göre değerlendirilmekte, cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğe önem verilmektedir. Yönetim Kurulu'nun beceri matrisi, kritik konulardaki yetkinliklerin kapsamlı bir şekilde değerlendirildiğini açıkça göstermektedir.
Buna ek olarak, Yönetim Kurulu Sürdürülebilirlik Komitesi, Holding'in gündemindeki ÇSY ile ilgili önemli konuların gözetiminden sorumludur. Üç bağımsız yönetim kurulu üyesinden oluşan ve Sürdürülebilirlik Direktörü'nün Raportör olarak görev yaptığı Yönetim Kurulu Sürdürülebilirlik Komitesi, üyelerin küresel sürdürülebilirlik gündeminden haberdar olmalarını sağlayarak yönetişim mekanizmasını güçlendirmektedir. Komite, yönetim kurulu üyelerinin kilit sürdürülebilirlik konuları hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayarak potansiyel risklerin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Daha fazla ayrıntı için lütfen Yönetişimimiz bölümünü ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Çeşitliliğe sahip ve ÇSY odaklı bir yönetim kurulu, Sabancı Topluluğu için değerli içgörüler ve stratejik yönlendirme sağlayarak kurumu sürdürülebilir büyüme ve dayanıklılığa doğru yönlendirmektedir. Ayrıca, yönetim kurulundaki çeşitlilik paydaşların güvenini artırmakta, kurumun değerleri ve uzun vadeli hedefleriyle uyumlu çalışanları, müşterileri, yatırımcıları ve iş ortaklarını kuruma çekmektedir.
TREND
Siber güvenlik, siber tehditlerin artan karmaşıklığı ve inceliklerini ele almak için hızla gelişmektedir. Önemli bir eğilim, tehditleri gerçek zamanlı olarak tespit etmek ve bunlara yanıt vermek için yapay zekânın giderek daha fazla benimsenmesi, anormallikleri belirleme ve saldırıları tahmin etme yeteneğinin geliştirilmesidir. Uzaktan çalışma yönteminin yaygınlaşması, sağlam siber güvenlik önlemlerine duyulan ihtiyacı artırarak güvenli erişim çözümlerine daha fazla yatırım yapılmasına yol açmıştır. Kuruluşlar, genişletilmiş güvenlik özellikleri sayesinde verilerini ve uygulamalarını buluta taşıdıkça bulut güvenliği daha kritik hale gelmektedir. Buna ek olarak, yeni mevzuat ve uyumluluk gerekliliklerinin kuruluşları veri koruma uygulamalarını geliştirmeye zorlamasıyla birlikte düzenleyici ortam da sıkılaşmaktadır.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
WEF'in 2024 Küresel Riskler Raporu'na göre, kötü amaçlı yazılımlar, deepfake ve yanlış bilgilendirme dahil olmak üzere siber tehditlerin artan karmaşıklığı kalıcı bir riske neden olacaktır. Bu tehditler kamu güvenini azaltabilir, operasyonları aksatabilir ve şirketin itibarına zarar verebilir. Ayrıca, kritik altyapı ve tedarik zincirlerini hedef alan siber saldırıların artması, bankacılık, finansal hizmetler, enerji vb. gibi farklı sektörlerde önemli mali kayıplara ve operasyonel aksaklıklara neden olabilir. Bunun yanı sıra, uzaktan çalışma eğilimi ve dijital platformlara artan bağımlılık da siber saldırı riskini artırarak gelişmiş siber güvenlik protokolleri ve çalışan eğitimi gerektirmektedir. Ayrıca, mevzuat değişiklikleri ve sıkılaşan uyum gereklilikleri karmaşıklığı artırmakta, gelişen standartları karşılamak ve yasal sorunlardan kaçınmak için sürekli adaptasyon gerektirmektedir.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
Siber Güvenlik ve Veri Gizliliği, Dijital Teknolojiler, Risk Yönetimi ve Dayanıklılık
YANITIMIZ
Sabancı Topluluğu olarak siber güvenliğin kritik önemini benimsiyor ve siber risk yönetimini yönetişim stratejilerine entegre ediyoruz. Veri Koruma Komitesi'nin kurulması, ortaya çıkan siber tehditleri ele almak için sektördeki en iyi uygulamaları benimseme ve uygulama taahhüdümüzün altını çizmektedir. Aynı zamanda, siber güvenlik ekibiyle yakın iş birliği içinde çalışarak, operasyonlarımızı ve verilerimizi korumak için kapsamlı güvenlik önlemleri uyguluyoruz. Bu kapsamda, siber güvenlik altyapımızı düzenli olarak değerlendiriyor, güncelliyor ve geliştiriyoruz. Denetim Departmanı, operasyonel riskleri belirlemek ve ortadan kaldırmak için şirket süreçlerini ve sistemlerini düzenli olarak kontrol etmektedir. Bilgi Teknolojileri Departmanı, önleyici faaliyetler, düzenli testler ve yedekleme planlarıyla bilgi sistemlerinin zarar görmesi ve siber saldırılar gibi teknoloji risklerini yönetmektedir. Ayrıca Sabancı Holding olarak, 2023 yılında siber tehditleri de içeren kapsamlı ve uygulamalı bir siber güvenlik eğitim programı hazırladık.
Bunun yanı sıra Sabancı Topluluğu olarak, siber risk sigortası yaptırarak siber riskleri azaltmak için proaktif adımlar atıyoruz. Bu stratejik önlem, etkili siber güvenlik teminatı sağlamakta ve teknolojik riskleri azaltmaya yardımcı olarak kurumun potansiyel siber tehditlere karşı dayanıklılığını artırmaktadır. Daha fazla ayrıntı için lütfen Sabancı Topluluğu'nda Kurumsal Risk Yönetimi ve Sürdürülebilir İş Modelleri için Dijitalleşme bölümlerini ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Sabancı Topluluğu, inovatif siber güvenlik çözümlerine yatırım yaparak, en iyi uygulamaları hayata geçirerek ve siber güvenlik eğitimleri vererek siber tehditlere karşı dayanıklılığını artırmayı ve dijital ortamda büyüme fırsatlarını değerlendirmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla Sabancı Holding, Dijital Stratejik İş Birimi'ni (SBU) kurmuştur. Bu yeni SBU, mevcut dijital iş yeteneklerini geliştirmeyi ve hedef alanlarda yeni yatırımları ve girişimleri hızlandırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, 2022 yılında Sabancı Holding'in %100 iştiraki olan Dx BV, operasyonel teknolojiler segmenti başta olmak üzere siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen girişimlerinden Radiflow'a ve veri odaklı dijital pazarlama alanında faaliyet gösteren SEM'e yatırım yapmıştır.
TREND
Üretken yapay zekânın sürdürülebilir iş uygulamalarıyla entegrasyonu ivme kazanmaya devam etmekte ve inovasyon ve çevre yönetimi için fırsatlar sunmaktadır. Yapay zekâ (AI), çevresel değişiklikleri izlemek ve potansiyel sorunları tahmin etmek için sistemler geliştirmek için kullanılmakta ve proaktif sürdürülebilirlik önlemlerine olanak sağlamaktadır. Yapay zekâ, nanoteknoloji ve sentetik biyoloji gibi alanlarla birleştirildiğinde, çevre dostu malzemeler ve ürünler için süreçleri optimize ederek yeşil kimyada inovasyonu desteklemektedir. AI platformları, araştırmacılar arasında iş birliğini kolaylaştırarak sürdürülebilir teknolojilerde ve malzemelerde atılımlara yol açmaktadır. Yapay zekâ destekli araçlar, sürdürülebilir uygulamalar hakkında kamu bilincini artırarak sürdürülebilir ürün ve hizmetlere olan talebi yükseltmektedir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Stratejik yol haritasının bir parçası olarak dijital ve yapay zekâ dönüşümüne öncelik veren Sabancı Holding için üretken yapay zekâ çeşitli riskleri beraberinde getirmektedir. Örneğin, yapay zekâ modellerindeki algoritmik önyargılar, İK programlarında adil olmayan seçim süreçlerine yol açabilir. Yapay zekâ tarafından üretilen içerikle ilgili fikri mülkiyet sorunları, şirketin teknoloji ve dijital hizmetlere yaptığı yatırımları etkileyerek yasal itilaflara neden olabilir. Veri gizliliği endişeleri ve siber güvenlik tehditleri, şirket tarafından işlenen hassas finansal ve kişisel veriler için önemli riskler oluşturmaktadır. Özellikle dijital hizmetlerde üretken yapay zekânın kullanımı ile ilgili etik ikilemler paydaşların güvenini etkileyebilir. Mevzuat belirsizliği ve uyum maliyetleri, iş birimleri genelinde yapay zekâ entegrasyonunu zorlaştırabilirken, iş yapış biçimlerindeki değişikliklerin ekonomik etkisi olarak işgücünün yeniden beceri kazanması ve adaptasyonu ile ilgili gereklilikler ortaya çıkabilir. AI tarafından üretilen çıktıların kalitesini ve güvenilirliğini sağlamak, özellikle dijital ve çok kanallı stratejilerin bütünlüğünü korumak için kritik öneme sahiptir. Bu risklerin ele alınması, sağlam yönetişim, etik kurallar ve yapay zekâ güvenliği ve uyum çerçevelerine sürekli yatırım yapılmasını gerektirmektedir.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
Dijital Teknolojiler, Risk Yönetimi ve Dayanıklılık, Kurumsal Yönetişim, Yetenek Yönetimi
YANITIMIZ
Sabancı Ventures aracılığıyla yapay zekâ alanındaki yatırımlarımızı, gelir sonrası ölçek büyütme girişimlerine odaklanarak geliştirmeye devam ediyoruz. Ayrıca, çevik metodolojiyi kullanan bir iş geliştirme platformu olan X-Teams, Topluluğun stratejileri doğrultusunda potansiyel iş alanlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Platform, 2023 yılında özellikle Üretken Yapay Zekâ tabanlı uygulamalara odaklanmıştır. Sabancı Holding olarak, yapay zekâ ile ilişkili algoritmik riskleri yönetmek için yapay zekâ uygulamalarımızın hem mevzuata hem de şirket içi politikalara uyumlu olmasını sağlıyoruz. Örneğin, insan kaynakları için kullanılan yapay zekâ algoritmamız, Veri Koruma Kanunu'na uygun olarak kişisel verileri korurken, Topluluğun çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarına uyacak şekilde hazırlanmış ve test edilmiştir. Daha fazla ayrıntı için lütfen Sürdürülebilir İş Modelleri için Dijitalleşme bölümünü ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Sürdürülebilir inovasyon için üretken yapay zekâdan yararlanmak, Sabancı Topluluğu için kaynak kullanımının optimize edilmesi, çevresel etkinin azaltılması ve ürün geliştirme süreçlerinin iyileştirilmesi gibi yeni fırsatların önünü açabilir. Ayrıca, yapay zekâ temelli çözümler operasyonel verimliliği artırabilir, maliyet tasarrufu sağlayabilir ve karar verme süreçlerini güçlendirerek Sabancı Topluluğu'nu hızla gelişen bir iş ortamında uzun vadeli başarı için konumlandırabilir.
TREND
Hedefli yaptırımlar ve ticari engellerle karakterize edilen ekonomik yaptırımlar ve ticaret savaşları, siyasi baskı araçlarıdır. Bu kapsamda, teknolojik rekabet ve ayrışma, teknoloji egemenliği ve tedarik zincirinin yeniden düzenlenmesi gibi alanlara odaklanılarak yabancı teknolojilere olan bağımlılığın azaltılması amaçlanmaktadır. Artan jeopolitik gerilimler ve ekonomik bölünmeler global işletmeler için risk oluşturmaktadır. Mevcut küresel ortamda, toplumsal ve siyasi kutuplaşma eğilimleri devletlerarası silahlı çatışmaları ve karmaşık jeopolitik dinamikleri artırmaktadır. Hükümetler, ekonomik dayanıklılığı artırmak amacıyla büyük mali teşvik tedbirleri uygulamıştır ancak artan borç yükü, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan 50'den fazla ülkede yapılacak ulusal seçimlerle beraber zorluklara yol açmaktadır.
Ülkeler refahlarını ve küresel konumlarını güvence altına almaya çalıştıkça, ekonomik avantajlar için yapılan devlet müdahaleleri, verimsizlik ve fiyat artışlarına yol açma potansiyelini taşımaktadır. Jeopolitik gerilimler ve ekonomik parçalanmalar bu zorlukları daha da artırarak önümüzdeki on yıl içinde büyük çapta borç sıkıntısı yaşanmasına neden olabilir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Sabancı Holding için jeo-ekonomik çatışmalar, Sabancı Holding'in küresel varlığı ve ana faaliyetlerinin konumu nedeniyle önemli riskler oluşturmaktadır. İş perspektifinden bakıldığında, ekonomik yaptırımlar ve ticaret savaşları tedarik zincirlerini bozabilir ve maliyetleri artırarak kârlılığı ve piyasa istikrarını etkileyebilir. Ayrıca, ekonomik korumacılık ve oynak kur değerleri finansal istikrarsızlık yaratabilirken, bölgesel ticaret anlaşmaları pazar dinamiklerini değiştirerek sürekli adaptasyon gerektirmektedir.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
Risk Yönetimi ve Dayanıklılık, Finansal Performans, Paydaşlarla İş Birlikleri ve Etkin İletişim
YANITIMIZ
Sabancı Topluluğu olarak, dinamik portföy yönetimi ve finansal performansı ön planda tutarak stratejik çevikliğimizi ve dayanıklılığımızı koruyoruz. Farklı pazarlara yaptığımız yatırımlar ve güçlü risk yönetimi stratejilerimiz, jeo-ekonomik çatışmalarla ilişkili riskleri azaltmaktadır.
Zorlu bir ekonomik ortamda, orta vadeli planımız ile uyumlu olarak ve enflasyon düzeltmeleri yapılmaksızın, kombine gelirde %57, kombine FAVÖK'te %23 ve konsolide net gelirde %20 artış sağladık. Ayrıca, toplam gelirimizin içinde Yeni Ekonomi ve döviz payı ile ilgili hedeflerimize ulaşma yolunda da ilerlemeye devam ediyoruz.
Başta gelir tablosu metrikleri olmak üzere finansal hedefleri aşarken, nakit yaratmaya odaklanmayı sürdürdük ve bilançomuzu sağlam tuttuk. Aslında, Holding düzeyinde yıllık bazda tarihimizin en yüksek yılsonu nakit pozisyonunu kaydettik. Net borcumuzun FAVÖK'e oranı orta vadeli hedefimizin oldukça altında kalmaya devam ederek daha fazla yatırım için sağlam bir temel oluşturuyor. Daha fazla ayrıntı için lütfen Değer Yaratımımız bölümünü ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Jeo-ekonomik çatışmaların yarattığı zorluklara rağmen, Sabancı Topluluğu yeni büyüme platformlarındaki fırsatları değerlendirmeyi, dinamik bir yönetimle portföyünü dönüştürmeyi ve çeşitlendirmeyi hedeflemektedir. Stratejik ortaklıklar ve iş birlikleri, güçlü sinerjiler hedefleyen etki yatırımları ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı desteklemeyi hedefleyen değer yaratma fırsatları Sabancı Topluluğu'nun büyümesini kolaylaştırırken, proaktif risk yönetimi sayesinde potansiyel kırılganlıklar azaltılmakta ve finansal sağlık güvence altına alınmaktadır.
TREND
İklim ve doğa alanındaki yeni teknolojiler, sürdürülebilirlik alanında hem riskler hem de fırsatlar sunan önemli gelişmelere yol açmaktadır. Gelişmiş güneş ve rüzgâr enerjisi gücü, deniz üstü rüzgâr enerji santralleri ve yeni nesil güneş enerjisi teknolojileri gibi yenilenebilir enerji alanındaki inovasyonlar verimliliği artırmakta ve maliyetleri düşürmektedir. Gelişmiş batarya teknolojileri ve şebeke ölçeğinde depolama dahil olmak üzere enerji depolama çözümleri, yenilenebilir enerjinin şebekeye entegrasyonu için önemlidir. Doğrudan hava yakalama ve karbon kullanımı gibi karbon yakalama, kullanma ve depolama (CCUS) teknolojileri, atmosferik CO2 seviyelerini azaltma potansiyeli sunmaktadır. İklime dirençli altyapı ve akıllı şehirler kaynak kullanımını optimize ederken, yeniden ağaçlandırma gibi doğa temelli çözümler de sunmaktadır. Son olarak, yeşil tahviller ve karbon ticareti sistemleri gibi iklim finansmanı ve karbon piyasaları, sürdürülebilir uygulamalar için finansal teşvikler sağlamaktadır. Bu teknolojilerin benimsenmesi, iklim değişikliği ve çevresel bozulmayla ilişkili riskleri azaltırken sürdürülebilir büyüme için yeni fırsatların önünü açabilir.
ORTAYA ÇIKAN RİSK
Ortaya çıkan iklim ve doğa teknolojilerine zamanında yatırım yapmamak ve ayrıca bu yatırımların potansiyel yetersizlikleri veya başarısızlıkları, önemli mali kayıplara yol açabilir ve sürdürülebilirlik hedeflerine doğru ilerlemeyi engelleyebilir. Ek olarak, inovasyonun hızlı temposu, mevcut altyapı ve işgücünün uyum sağlama kabiliyetini aşarak siber tehditlere ve diğer aksaklıklara karşı savunmasızlığı artırabilir. Gelişen sürdürülebilirlik dünyasının bir adım önünde olabilmek için stratejik bir plana sahip olmak ve proaktif bir şekilde yatırım yapmak kuruluşlar için büyük önem taşımaktadır.
İLGİLİ ÖNCELİKLİ KONULAR
Dijital Teknolojiler, İnovasyon ve Ar-Ge, İklim Acil Durumu, Sorumlu Yatırım ve Sürdürülebilir İş Modelleri
YANITIMIZ
2050 yılına kadar Net Sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt eden Türkiye’deki ilk holding şirketi olarak, enerji ve iklim teknolojilerini “yeni ekonomi” çerçevesindeki büyüme stratejimizin merkezine yerleştiriyoruz. Bandırma'daki ilk yeşil hidrojen üretim tesisi de dahil olmak üzere, Türkiye'de birçok çığır açan iklim teknolojisini ilk kez uyguluyoruz. Uluslararası yatırımlarımız, Singapur'da hidrojen ekipmanlarına ve İsviçre'de hidrojen depolama teknolojilerine kadar uzanıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Sabancı Climate Ventures aracılığıyla en ileri füzyon ve derin jeotermal enerji teknolojileri gibi alanlara yatırım yapıyoruz.
Yenilenebilir enerji kapasitemizi 2030 yılına kadar %75'e çıkarma ve 2050 yılına kadar %100'e ulaşma gibi iddialı bir hedefle yeni ekonomiye olan bağlılığımızı somut bir şekilde ortaya koyuyoruz. Bu doğrultuda, bir yıl içinde 500 MW'a ulaşması beklenen ABD güneş enerjisi santrallerine yaptığımız yatırımın da açıkça gösterdiği gibi küresel ayak izimiz genişliyor, bu seviyeyi hızla iki katına çıkarmayı planlıyoruz.
2026 yılına kadar yenilenebilir enerji portföyümüz, Avrupa'nın en büyük kara rüzgâr enerjisi projesini de kapsayacak şekilde 4 GW'ı aşacaktır. Daha fazla ayrıntı için lütfen Yeni Büyüme Platformlarına Yatırım bölümünü ziyaret ediniz.
FIRSATLAR
Sabancı Topluluğu, iklim ve doğa teknolojilerine öncülük ederek, hızla gelişen sürdürülebilirlik alanında rekabet avantajını elinde tutmaktadır. Teknoloji ortakları ve araştırma kuruluşlarıyla yapılan iş birlikleri, inovasyonu hızlandırmakta ve ürün geliştirmeyi teşvik ederek Topluluğu sürdürülebilir çözümlerde lider olarak konumlandırmakta ve küresel olarak yeni pazar fırsatları yaratmaktadır. Sabancı Topluluğu'nun yenilenebilir enerji kapasitesini artırma taahhüdü, güneş, rüzgâr, hidrojen üretimi ve depolama teknolojileri gibi çeşitli sektörlerde yatırım fırsatları sunmaktadır. Sabancı Topluluğu'nun yerel ve uluslararası yatırımları, teknoloji transferi ve bilgi paylaşımı için fırsatlar sunmaktadır. Bir bütün olarak Sabancı Topluluğu'nun girişimleri, pek çok paydaşın sürdürülebilir enerji çözümlerine yönelik artan talepten yararlanması ve düşük karbon ekonomisine geçişe katkıda bulunması için bir platform sağlamaktadır.
Sabancı Topluluğu’nda Entegre Sürdürülebilirlik Bölümünü İndirin